‘Gazze’ye geçici liman deseler de ABD Doğu Akdeniz’de yerleşik güç olabilir’
Gazze Savaşı altıncı ayına girerken, Müslümanlar için kutsal Ramazan ayı İsrail’in kara operasyonları eşliğinde artan insani krizle başladı. Ramazan öncesi Kahire-Doha-Paris üçgeninde müzakereler ateşkesin yolunu açabilecek bir insani mola bile üretmekte başarı kaydedemedi. Gazze Şeridi’nde insani kriz artık açlık ve kıtlık ile ifade edilirken, son bir haftalık gelişmeleri belirleyen havadan yardımlara Gazze Şeridi’nde geçici liman kurarak denizden yardım koridoru kurulması.
BM uzmanları, karadan yardımların yerini hiçbir şeyin alamayacağını belirtiyor. Sosyal medyaya ABD, Ürdün gibi ülkelerin havadan attıkları ve paraşütlerin açılmaması nedeniyle insanların tepesine düşen yardım görüntüleri yansıyor. Şimdi de ABD yönetimi ‘lojistik’ temalı geçici liman hamlesinde başı çekiyor, AB de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Larnaka kentini merkezine alan bu operasyonu destekliyor.
Gelişmeleri, araştırmacı yazar Dr. Gökhan Çınkara ile konuştuk
‘ABD ve İsrail iç siyasetleri fokur fokur kaynamakta’
Dr. Gökhan Çınkara’ya göre, ABD ve İsrail liderlerinin beyanatlarında iç siyasetin payının büyük. Gazze çatşımasında Ramazan ayı için bir nevi ateşkes veya insani mola beklentisi bulunduğunu ancak bunun karşılanmadığını belirten Çınkara, bunun yerini ‘geçici liman’ tartışmalarının aldığını vurguladı:
‘Havadan yardım işini başlatan Ürdün. Komşular sınırlarını açmak istemiyor’
Çınkara, Gazze’ye insani yardımlarda tek meselenin ABD olmadığını belirtirken, Arap devletlerinin pozisyonlarını anımsattı. Çınkara, örneğin havadan yardım işini ilk Ürdün Krallığı’nın başlattığını belirtirken, olup bitenlerde komşu ülkelerin kara sınırlarını açma isteksizliğinin etkili olduğu değerlendirmesinde bulundu:
‘Belki de ABD’nin Doğu Akdeniz’de yerleşik güç olacağı bir döneme giriyoruz’
ABD’nin geçici Gazze limanı fikrini yorumlayan Çınkara, bunun kalıcı bir askeri yerleşme olabileceği uyarısında bulundu:
‘İsrail’i sıkıştırabileceklerini düşünüyorlar’
Çınkara, Hamas’ın Ramazan ile birlikte halkı hareketlendirerek İsrail’i sıkıştırmak isteyebileceğini belirtti:
‘Doğu Akdeniz denklemine yeni bir aktör daha girmiş olacak’
Çınkara, ABD’yi Doğu Akdeniz’de kalıcı kılacak bir denklemi Türkiye’nin iyi izlemesi gerektiği görüşünde:
‘Çok tartışılmıyor ama Rusya, Filistin konusunda çok etkilidir’
Rusya’nın da Filistinli farklı fraksiyonları birleştirme ve olası müzakereler için siyasi birlik sağlama misyonuna atıfta bulunan Dr. Çınkara, ABD’den söz edilirken, Moskova’nın bölgedeki güçlü etkisinin dikkatten kaçtığını söyledi:
‘Türkiye de geçici liman meselesinde olmalı’
Dr. Çınkara’ya göre Türkiye, Biden’ın geçici liman projesi konusunda adım atmalı ve bir şekilde projeye dahil olmalı:
‘İsrail, Trump’ın iktidara gelmesini bekliyor’
Çınkara’ya göre İsrail, Filistin meselesinde masaya oturup mutabakata varmak için Amerikan başkanlık seçimlerinin sonucunu bekliyor:
“Burada temel tartışma noktalarından biri, Filistin’de yeni hükümet kurulması meselesi. Muhammed Iştiyye istifa etti. Geçici yönetim var. Hamas ile müzakerelerde de temel mesele buydu. Amerikalılar daha geniş çaplı düşünüyordu, savaş sonrası yeni bir inşa süreci düşünüyorlardı. İsrail de belki başta müzakerelerde tartıştı bunu ama şu anda sahadaki durum öyle değil.
Başta da hep bunu hissetmiştim, şöyle bir şey var; İsrailliler, Amerikan seçimlerine kadar bu işi uzatacaklar gibi. Nihai bir anlaşmaya varmak istemiyorlar. Trump’ın iktidara gelmesini bekliyorlar. Trump’ın seçilmesiyle müzakerelerde güvenlik noktasında ellerinin daha güçlü olacağına inanıyor İsrail. Amerika da birkaç aya seçim sürecine girecek yoğun biçimde. Amerikalılar da bir süre dış işlerde süreç yönetimine girer.”
‘Anlaşmazlık bulunsa bile Biden İsrail’in temel tezlerini benimsiyor’
İsrail’de Netanyahu karşıtı bir sağ oluşum kurulabileceğini belirten Çınkara, hükümete tepkiler bulunsa da İsrail kamuouyunda Gazze’deki operasyona desteğin yüzde 70’i bulduğunu anımsattı. Çınkara, Biden ile Netanyahu arasında anlaşmazlık bulunsa da ABD Başkanı’nın İsrail’in temel tezlerini benimsediğini vurguladı:
“Son anketlere bakılırsa Netanyahu’nun oyları yüzde 30’lardan yüzde 18’e düşmüş. Likud’da ciddi bir kayıp var ama toparlanmaya da girdi. İsrail’de farklı aktörler yükselebilir. İsrail sağında bir ayrışma var. Netanyahu karşıtlarının sağda yeni bir oluşum kurma ihtimali gündemde. Hepsini toplayınca tabii İsrail siyaseti kendi dinamikleri içinde hareket edecektir. Biden’ın böyle bir durumda İsrail’i seçime götürme gibi bir durumu olamayacağını söylemek lazım. Biden sanki İsrail’in tezlerine inanmış gibi geliyor bana. Ama Netanyahu’yu da kendisine zaman kazanmak isteyen, siyasetin köşe kapmaca oyununu iyi bilen birisi olarak görüyor. Onu da çok ciddiye almak istemiyor açıkçası. Ama öte yandan İsrail’in temel tezlerini Biden’ın benimsediğini gözlemliyorum. Amerikan hükümetinin atabileceği çok adım vardı ama hiçbirini tercih etmedi. Zaten ABD, BM Güvenlik Konseyi’ndeki Gazze için ateşkes kararlarının hepsini veto etti.
Gazze’deki operasyon, İsrail kamuoyunun yüzde 70 oranında mutabık olduğu bir şey. Kendi açılarından ulusal mutabakat var. Dünyanın kalanındaki vicdani duygu ve İsraillilerin hissettikleri arasında ciddi bir uçurum var diyebiliriz.”
‘Trump etkisi şimdi Demokratları birleştiriyor ve Biden’ı zorluyor’
Çınkara’ya göre ABD Başkanı Joe Biden Demokrat Parti içinde liberal sol kanadın eleştirileri nedeniyle zorlanıyor ve seçmenleri küstürmeden İsrail ile yakın ilişkileri sürdürmeyi amaçlıyor. Çınkara başkanlık seçimine giderken Trump faktörüne de işaret etti:
‘İsrail Arap toplumunun çok ciddi bir toplumsal mobilizasyona girmediklerini gözlemliyoruz’
Çınkara diğer yandan Gazze krizinin sonu görünmezken, İsrail’de 2,5 milyonu bulan ve vatandaşlığa sahip Arap nüfusta hiçbir hareket gözlenmemesine dikkat çekti:
‘Batı Şeria’da da büyük çaplı bir şey yaşanmadı’
Batı Şeria’da hem İsrail’in fonları engellemesi hem de Filistin yönetiminin maaşları ödeyememesi yüzünden memnuniyetsizlik yaşandığına değinen Çınkara, ancak orada da henüz ciddi bir toplumsal tepki ortaya konmadığını belirtti: